Vakıf (Durak) İşaretleri
Kur’an-ı Kerim tilavetinde nerelerde vakfedileceğini (durulacağını) bilmek ve usulüne uygun bir tilavet
yapmak; Arapça ve Kur’an kültürüne sahip olmaya ve ayetlerin öncesi ve sonrasıyla olan ilişkisini
bilmeye bağlıdır. Ancak bu becerilere sahip olmak uzun emek ve çaba gerektiren bir süreçtir. Zamanla
bu becerilere tam olarak sahip olmayan kişilerin sayısının artması; fetihler sonucunda ana dili Arapça
olmayan pek çok kişinin Müslüman olması, Kur’an tilavetinde vakıf yerlerini gösteren bazı işaretlerin
konulmasını zorunlu hale gelmiştir.
Bakara suresi 155-157. ayetleri ile Buruc suresi 1-9. ayeti kerimeleri öğretmeninizden ya da interaktif öğretim materyallerinden dinleyiniz ve ayeti kerimeleri öğretmeninizin rehberliğinde
vasıl kurallarına uygun olarak okuyunuz.
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بَِيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الَْمْوَالِ وَالَْنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَِّرِ
﴾ الصَّابِر۪ينَ ﴿ ١٥٥ ﴾ اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌ قَالُوٓا اِنَّا لِِّٰ وَاِنَّآ اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ ﴿ ١٥٦
﴾ اُو۬لٰئِٓكَ عَليَْهِمْ صَلوََاتٌ مِنْ رَبِّمِْ وَرَحْمَةٌ وَاُو۬لٰئِٓكَ هُمُ الْمُهْتدَُونَ ﴿ ١٥٧
بِْمِ الّٰلِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالسَّمَٓاءِ ذَاتِ الْرُُوجِۙ ﴿١﴾ وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِۙ ﴿٢﴾ وَشَاهدٍِ وَمشَْهُودٍ ﴿ ٣﴾ قتُلَِ اصَْحَابُ
الُْخْدُودِۙ ﴿٤﴾ اَلنَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِۙ ﴿٥﴾ اذِْ هُمْ عَليَْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾ وَهُمْ عَلٰ مَا يفَْعلَوُنَ
﴾ بِالْمُؤْمِن۪ينَ شُهُودٌ ﴿ ٧﴾ وَمَا نقََمُوا مِنْهُمْ اِلَّٓ اَنْ يُؤْمِنُوا بِالّٰلِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِۙ ﴿ ٨
﴾ اَلَّذ۪ي لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْرَْضِۜ وَالّٰلُ عَلٰ كُلِّ شَْءٍ شَه۪يدٌ ﴿٩
Vakıf işaretleri alanında ilk çalışma Muhamed bin Tayfur es-Secâvendî (560 H/1165 M) tarafından
yapılmıştır. es-Secâvendî, ج ز ص ط م harflerinden oluşan vakıf yerleri belirlemiştir. Zamanla diğer
vakıf işaretlerini belirten diğer harflerin ilavesiyle vakıf işaretleri son şeklini almış ve Müslümanlar
arasında yaygınlaşarak kabul görmüştür.
Günümüzde Mushaflarda bulunan vakıf işaretlerine, Muhammed bin Tayfur es-Secâvendî’nin ismine
atfen “secâvendler” de denilmektedir. Her birinin bir anlamı olan bu vakıf işaretlerini kısaca
tanıyalım.
* Fâtiha suresinin صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ ifadesini müstakil ayet kabul edenler vardır. Bu sebeple, عَلَيْهِمْۙ lafzında
durulduğunda geriye dönmeden غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَ الضَّٓالّ۪ينَ kısmından okumaya devam edilir.
Ayn ع
Ayet sonlarında bulunur. Bir konunun bittiğini ve yeni
bir konunun başladığını ifade eder. Namazda okurken
ayn işaretinin olduğu yerde rükûa gitmek daha
uygundur. Aşır olarak tercih edilen bölümlerde ayn
duraklarını dikkate almak konu bütünlüğü açısından
uygun olur.
Kef ك
Kendisinden önceki
durak işaretiyle aynı
hükmü sahiptir.
Sılî صلي
Durulabilir veya
geçilebilir. Geçmek
daha uygundur.
Lâzım Vakıf م
Mutlaka durulması
(vakıf yapılması)
gerekir. Vasıl (geçiş)
yapıldığında anlam
bozulabilir.
Mutlak Vakıf ط
Durmak için şartlar
uygundur. Anlam bakımından
cümlenin
tamamlandığı ve cümlelerin
birbirinden bağımsız
olduğu yerlerde bulunur.
Caiz Vakıf ج
Durmak da geçmek de caizdir, ancak
durmak daha uygundur.
Mücevvez Vakıf ز
Durmaya izin vardır,
ama geçmek daha
uygundur.
Murahhas Vakıf ص
Nefes yetmediği zaman durulabilir.
Geçmek daha uygundur.
Lâ Vakfı لا
Anlam bakımından birbirine bağlı
olan yerlerde bulunur. Durmak uygun
değildir. Zaruret sebebiyle durulursa
ibtida kurallarına uygun olarak geriden
başlanarak devam edilir.
“La” ( لا ) işareti ayet sonunda ise
geriden alıp devam etmeye gerek
yoktur.*
Muâneka Vakfı ( _ ) ( _ ):
Birbirine yakın yerlerde iki ayrı yere konulan üçer noktadan ibarettir. Bu işaretlerin bulunduğu yerlerden yalnız
birinde durulabilir.
﴾ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴿ ٢
Örneğin Bakara suresinin ikinci ayetinde ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۛۚ kısmında durulduğunda ف۪يهِۛۚ bölümünde durulmadan devam edilir.
.
م Mim (م) Lâzım Vakf: Durmak gerekir. Durulmadığında anlam bozulabilir.
Tı (ط) Mutlak Vakf: Durmak için şartlar uygundur. Mana yönünden birbirinden bağımsız olan yerlerde bulunur.
Cim (ج) Caiz Vakf: Durulabilir veya geçilebilir. Durulması daha uygundur.
Ze (ز) Mücevvez Vakf: Durulabilir veya geçilebilir. Geçilmesi daha uygundur.
Sad (ص) Murahhas Vakf: Nefes yetmezse durulabilir. Normalde geçmek daha uygundur.
Lâ (صلي ) Lâ Vakfi: Mana yönünden birbirine bağlı olan yerlerde bulunur. Durmak uygun değildir. Durulduğunda geriden alınarak devam edilir. Ayet sonunda ise geriden alıp devam etmeye gerek yoktur.
Gıf (قف ): Ayetin anlamının açık olmasına katkı sağlayacağı için durmak uygundur.
Kaf (ق): Durulabilir veya geçilebilir. Geçmek daha uygundur.
Ayın (ع): Ayetlerin sonlarında bulunur. Bir konunun bittiğini ve diğerinin başladığını ifade eder. Namazda okurken Ayın işretinin olduğu yerde rükua gitmek daha uygundur.
Kef (ك): Kendisinden önceki durak işaretiyle aynı hükmü taşır.